Orijinal Başlık: Trump'ın Tarife Politikaları Bitcoin Madenciliğini Nasıl Etkileyecek
Orijinal yazar: Jaran Mellerud
Orijinal metin derleme: Shenchao TechFlow
Trump'ın gümrük politikası, Bitcoin madencilik endüstrisi üzerinde önemli bir etki yaratacaktır. İşte bu politikanın sektöre etkilerine dair bir analiz.
2 Nisan'da Trump, ABD ticaret dengesini güçlendirmek amacıyla ithal ürünlere kapsamlı yeni gümrük vergileri uygulayacağını açıkladı. Güneydoğu Asya bölgesi en ciddi şekilde etkilendi ve bu durum Bitcoin madencilik makineleri tedarik zincirini derinden etkiledi. Bu bölge, Bitmain, MicroBT ve Canaan gibi başlıca üreticilerin bulunduğu çoğu madencilik makinesi üreticisinin yeridir.
Ayrıca, ABD'nin küresel hesaplama gücünün %36'sını elinde bulundurması nedeniyle, bu gümrük tarifeleri madencilerin ekonomik faydasını, ABD içindeki ve dışındaki donanım fiyatlarını ve küresel hesaplama gücü dağılımını ciddi şekilde etkileyebilir.
Bu tarifelerin Bitcoin madencilik endüstrisi üzerindeki çok yönlü etkilerini derinlemesine tartışmadan önce, tarifelerin işleyiş mekanizmasını kısaca açıklayalım.
Gümrük vergisi nasıl çalışır?
Gümrük vergisi, hükümetin ithal ürünler üzerinde uyguladığı vergi olup, genellikle yerli sanayiyi korumak amacı taşır ve bu hedefe ulaşmak için yabancı ürünlerin fiyatını artırır. Gümrük vergisi uygulandığında, ithalatçılar ürünlerin gümrükte beyan edilen değeri üzerinden belirli bir oranda vergi ödemek zorundadır.
Örneğin, eğer bir Amerikan şirketi Çin'den 1,000 dolar değerinde elektronik ürün ithal ederse ve gümrük tarifesi %54 ise, ithalatçı ek olarak 540 dolar gümrük vergisi ödemek zorundadır, böylece toplam ithalat maliyeti 1,540 dolara ulaşır. Bu artan maliyet genellikle tüketicilere yansıtılır veya ithalatçının kar marjını azaltır.
Gümrük Tarihi: ABD-Çin Ticaret Savaşı ve Zincirleme Tepkileri
Bitcoin madenciliği, Amerika Birleşik Devletleri'nin önemli bir oyuncu olduğu küresel bir endüstridir ve ticaret savaşı ve bunun sonucunda ortaya çıkan tarifelerin sektör üzerinde etkisi olmuştur. Bununla birlikte, tarihsel olarak, sektördeki işletmeler bu tarifeleri atlatmanın yollarını bulmuşlardır. İlerleyen bölümlerde, tarifelerin Bitcoin madenciliği tedarik zincirini tarihsel olarak nasıl etkilediğini ve işletmelerin bunları atlatmak için hangi stratejileri benimsediğini keşfedeceğiz.
2018'de, ABD hükümeti elektronik ürünler de dahil olmak üzere bir dizi Çin malına %25 gümrük vergisi uyguladı, bu da ABD-Çin ticaret savaşının bir parçasıydı.
Bir yanıt olarak, Bitmain gibi şirketler bu yüksek gümrük vergilerinden kaçınmanın yollarını aramaya başladılar. Üretimlerini, ABD’ye yapılan ihracatın ya vergisiz ya da yalnızca daha düşük gümrük vergileri ödeyerek gerçekleştirildiği Endonezya, Tayland ve Malezya gibi Güneydoğu Asya ülkelerine kaydırdılar - genellikle elektronik ürünlerin gümrük vergi oranı %1 ile %3 arasında değişmektedir.
Strateji, Trump'ın Endonezya, Malezya ve Tayland'dan yapılan ithalat tarifelerini sırasıyla %32, %24 ve %36'ya yükselttiği bu ayın başlarına kadar iyi çalıştı. Sonuç olarak, Bitmain ve MicroBT gibi şirketler, başlangıçta yalnızca Çin'den ithal edilen malları hedef alan bu yüksek tarifeleri artık tamamen atlatamıyor.
Sonraki bölümde, bu yeni uygulanan tarifelerin Bitcoin madencilik endüstrisini nasıl etkileyeceğini detaylı bir şekilde açıklayacağız.
Amerika'daki madenci makinelerinin fiyatları önemli ölçüde artacak
Gümrük vergilerinin en doğrudan ve belirgin etkisi, ABD'deki madencilik makinelerinin fiyatlarının önemli ölçüde artması olacaktır.
Ethan Vera'nın "The Mining Pod" programında belirttiği gibi: "...ABD'de faaliyet gösteren ve madencilik makineleri satın almak isteyen herhangi bir şirket, bu makineler için %22 ile %36 arasında ek ücret ödemek zorunda kalacaktır." Bu, verilerimizle de tutarlıdır.
Ancak, %22'lik fiyat artışı sadece ithal madencilik makineleri için geçerlidir. Şu anda, Amerika Birleşik Devletleri'nde hala büyük miktarda madencilik makinesi stoku bulunmaktadır. Bitmars'ın fiyatlandırma verilerine göre, ABD'deki madencilik makineleri ile Hong Kong'daki madencilik makineleri fiyatları arasında şu anda %13 ile %25 arasında bir fark bulunmaktadır. ABD stoklarının azalmasıyla birlikte, bu fiyat farkı %22'ye kadar daralabilir, buna ek olarak az miktarda nakliye ücreti de eklenebilir.
Yukarıdaki görüntü, bir değeri 1000 dolar olan bir Bitcoin madencilik cihazının ABD ve Finlandiya'ya ithal edilmeden önce ve sonra nihai maliyetini göstermektedir. Finlandiya, çoğu diğer ülke gibi, Asya'dan ithal edilen elektronik ürünler için gümrük vergisi uygulamamaktadır - madencilik yaptığımız için bu ülkeyi örnek alıyoruz.
Görüldüğü gibi, yaklaşık %2'lik bir gümrük vergisi nedeniyle, madencilik makinelerinin ABD'ye ithalat maliyeti başlangıçta biraz yüksektir. Ancak yeni gümrük vergisinin yürürlüğe girmesiyle, 1000 dolara mal olan bir madencilik makinesinin ABD'deki en düşük maliyeti 1240 dolara yükseldi. Bu, önemli bir artıştır. Bu arada, Finlandiya ve diğer çoğu ülkede gümrük vergisi olmadığı için, 1000 dolarlık bir madencilik makinesinin maliyeti sabit kalmaktadır.
Bitcoin madenciliği gibi maliyetlere son derece duyarlı bir sektörde, madenci makinesi fiyatlarının %22 artması, operasyonun finansal olarak sürdürülemez hale gelmesine neden olabilir. Bu makalenin ilerleyen bölümlerinde, bu değişikliklerin ABD ile diğer bölgelerdeki madencilik karlılığı üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
ABD dışındaki madencilik makineleri daha ucuz hale gelebilir
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki madenci fiyatlarının artmasıyla, dünyanın diğer bölgelerindeki madenci fiyatlarında ters bir düşüş eğilimi görülebilir.
ABD'ye gönderilen madencilik teçhizatlarına olan talebin keskin bir şekilde düşmesi, hatta muhtemelen sıfıra yakın olması bekleniyor. ABD'nin küresel bilgi işlem gücünün yaklaşık %40'ını oluşturan ASIC (uygulamaya özel entegre devre) pazarında baskın oyuncu olduğu göz önüne alındığında, ABD alımlarındaki keskin düşüş, küresel talepte önemli bir azalmaya yol açacaktır.
ABD'li madencilerden gelen talebin azalması nedeniyle, üreticiler başlangıçta ABD pazarına tedarik etmesi planlanan fazla envanterle karşı karşıya kalacaklar. Bu stokları boşaltmak için, diğer bölgelerden alıcıları çekmek için fiyatlarını düşürmeleri gerekebilir.
Bir madencilik teçhizatının fiyatının tam olarak ne kadar düşeceğini tahmin etmek zor olsa da – madencilik karlılığı da fiyatı etkilediği için – temel ekonomiye dayanarak şu sonuca varabiliriz: bir varlığa olan talebin azalması genellikle fiyatında bir düşüşe yol açar.
Bu fiyat düşüşü, ABD dışındaki madencilerin genişlemeye devam etmelerini kolaylaştıracak ve bu durum, tartışacağımız konulardan biri olan ABD'nin küresel hash oranındaki payının azalmasına yol açabilir.
2021'den beri Çin'in Bitcoin madenciliğini yasaklamasından bu yana, ABD Bitcoin madenciliğinde baskın bir güç olmuştur. Hashrate Index verilerine göre, şu anda ABD, küresel hash gücünün %36'sını elinde bulundurmaktadır.
Herhangi bir ticari faaliyet gibi, Bitcoin madenciliğinin temeli risk ile getiri arasındaki dengeyi kurmaktır. Son dört yıl içinde, Amerika Birleşik Devletleri, siyasi istikrarı, bol enerji kaynakları ve serbestleşmiş elektrik piyasası ile dünyanın en düşük riskli ortamlarından biri olarak görülmesi nedeniyle büyük miktarda madencilik yatırımı çekmiştir. Ayrıca, madenciler şimdiye kadar ana ithalat tarifelerinden kaçınmayı başardılar, bu da sermaye harcamalarını kontrol etmelerine yardımcı olmuştur. Bu faktörler, eşsiz bir risk-getiri dengesi yaratmaktadır.
Yeni tarifelerin Amerika'nın küresel madencilikteki payını nasıl yeniden şekillendireceğini anlamak için, öncelikle getiriler açısından bir analiz yapıyoruz.
Aşağıdaki grafik, ABD ve gümrük tarifelerinden etkilenmeyen bir ülkede Antminer S21+ dağıtımının beklenen geri dönüş süresini göstermektedir. Verilere göre, aynı madencilik makinesi için ABD'de %24 daha fazla ödeme yapılması, geri dönüş süresini önemli ölçüde uzatacaktır - bu, ABD'de madencilik yapmanın temel ekonomik gerekçesini zayıflatmaktadır.
Daha yüksek madenci maliyetleri dışında, riskler de etkilenmiştir. Birçok Amerikalı madenci Trump'ın yeniden iktidara gelmesiyle rahatladı ve istikrarlı bir düzenleyici ortam bekliyordu. Ancak şimdi, onun politikalarının değişkenliğinden kaynaklanan diğer yüzüyle karşı karşıyalar. Bu tarifeler birkaç ay içinde kaldırılacak olsa bile, zarar verilmiştir - uzun vadeli planlama konusundaki güven sarsılmıştır. Anahtar değişkenlerin bir gecede değişebileceği bir durumda, çok az kişi büyük yatırımlar yapmayı isteyecektir.
Sonuç olarak, ABD'deki Bitcoin madenciliğinin bir zamanlar eşsiz olan risk-getiri dengesi önemli ölçüde kötüleşti. Bu değişiklik, ABD'nin küresel madencilik endüstrisindeki payının diğer ülkelere göre kademeli olarak azalmasına neden olabilir.
Elbette, ABD'ye ithal edilmiş mevcut madencilik makineleri etkilenmeyecek - madencilerin onları kapatmaları için bir nedeni yok. Ancak genişleme yolu şimdi dik ve belirsizlikle dolu hale geldi.
Bu arada, vergi muafiyeti olan yargı alanlarındaki madenciler ölçeklerini genişletmeye devam edecek ve rekabet avantajlarını pekiştirecekler. Bu nedenle, ABD'nin küresel hesaplama gücü payının azalması bekleniyor - bu, madencilerin piyasadan çıkması nedeniyle değil, artık büyümemeleri nedeniyle.
Daha makro bir perspektiften bakıldığında, bu durum Bitcoin madenciliğinin coğrafi dağılımının her zamankinden daha çeşitli olmasına yol açabilir. ABD hala önemli bir katılımcı olmaya devam edecek, ancak hakimiyeti zayıflayacak ve küresel işlem gücü dağılımı daha dengeli hale gelecektir. Bu, Braiins'ten Kristian Csepcar ve Bitmars'tan Summer Meng'in tahminleriyle tutarlıdır.
Ağ hesaplama gücündeki büyüme yavaşlayacak
Bir önceki bölümde, yeni gümrük tarifelerinin Amerika'nın küresel Bitcoin madenciliği endüstrisindeki payının nasıl düşeceğini açıkladık. Amerika'nın küresel işlem gücündeki önemli rolü göz önüne alındığında, bu gücün büyümesinin yavaşlaması - hatta tamamen durması - kaçınılmaz olarak küresel işlem gücünün büyümesinin genel bir yavaşlamasına neden olacaktır.
Hashrate Index verilerine göre, 2025 yılının ikinci çeyreği itibarıyla ABD, küresel hash oranının yaklaşık %36'sını oluşturmaktadır. Buna karşılık, CBECI verileri, 2022 yılının Ocak ayında ABD'nin hash oranının yaklaşık %38 olduğunu göstermektedir. Bu, son üç yıl içinde ABD madencilik endüstrisinin büyüme hızının dünya genelindeki diğer bölgelerle yaklaşık olarak eşit olduğunu göstermektedir.
Varsayalım ki bu büyüme eğilimi devam edecekti, ABD gelecekteki küresel hesaplama gücü büyümesine yaklaşık %36 katkıda bulunacaktır. Bu nedenle, gümrük tariflerinin etkisi nedeniyle ABD madencilik endüstrisi durursa, küresel hesaplama gücü büyüme oranında %36'ya kadar bir azalma olabilir.
Ancak, ABD madencilik endüstrisinin tamamen büyümeyi durdurma olasılığı çok düşüktür. Bir sonraki bölümde açıklayacağımız gibi, bu tarifeler geçici olabilir ve gelecekte bunların aşılmasına yönelik yöntemler bulunabilir. Bu nedenle, daha gerçekçi bir beklenti, ABD madencilik endüstrisinin devam edeceği, ancak hızının önceki dönemlerden çok daha yavaş olacağıdır. Küresel hash gücündeki büyümenin %36 azalacağı varsayımı kesin bir üst sınır olarak değerlendirilmelidir - gerçek etkiler biraz daha düşük olabilir.
Uzun vadede, eğer Amerika'nın büyümesi yavaşlarsa veya durursa, diğer ülkelerin madencileri bu boşluğu yavaş yavaş doldurmak için genişlemeyi hızlandırabilir.
Buna rağmen, kısa ve orta vadede - önümüzdeki bir iki yıl içinde - küresel hash oranının beklenenden daha yavaş büyüdüğünü görebiliriz. Hash oranının büyümesinin yavaşlaması, daha yüksek gelir anlamına gelen bir sektörde, bu da dünya çapında madenciler için hoş bir gelişme olacak.
Bu geçici mi yoksa kalıcı mı?
Şu ana kadar, bu makale bu tarifelerin ABD Bitcoin madencilik endüstrisini nasıl etkilediğine dair oldukça karamsar bir bakış açısına sahip - bu, muhtemel anlık ve ciddi etkileri göz önüne alındığında makul. Ancak, durum daha karmaşık ve tartışmaya değer bazı önemli sorular var.
Sonraki bölümde, bu soruları yanıtlayacak ve ABD madencilik endüstrisinin mevcut zorluklara nasıl yanıt verdiğini değerlendireceğiz.
Trump, gümrük vergilerini uyguladıktan birkaç ay sonra bunları geri alacak mı?
Tamamen mümkün - özellikle Trump'ın politika geliştirme tarzının öngörülemezliği ve tepkisel doğası göz önüne alındığında. Eğer tarifeler kaldırılırsa, Amerikalı madenciler rekabetçi fiyatlarla madencilik makinelerini tekrar ithal edebilecekler, bu da karşılaştıkları birçok acil baskıyı hafifletecektir.
Ancak, uzun vadeli yatırımcıların güvenine verilen zarar muhtemelen zaten gerçekleşmiştir. Gümrük vergileri kaldırılmış olsa bile, bunların ani bir şekilde getirilmesi, ABD madencilik sektöründe büyük ölçekli ve uzun vadeli yatırımlar yapmayı daha da zorlaştırmaktadır. Bitcoin madenciliği gibi sermaye yoğun bir sektörde, politika istikrarı son derece önemlidir – ve şu anda, bu tam olarak kıttır.
Madencilik makinesi üreticileri, Tayvan'dan çip ithal ederek ve ABD'de madencilik makineleri monte ederek gümrük vergilerinden kaçınabilir mi?
Madencilik makineleri üreticileri, gerçekten de Tayvan'dan çip ithal edip ABD'de madencilik makinelerini monte ederek gümrük vergilerinden kaçınabilirler. Beyaz Saray'ın resmi açıklamasına göre, yarı iletkenler karşılıklı gümrük tarifelerinin kısıtlamalarına tabi değildir. Bu, çiplerin ABD'ye vergisiz olarak ithal edilebileceği anlamına gelir. Ancak, ABD'de madencilik makineleri üretmek için hala diğer bileşenlere ihtiyaç vardır ve bunların birçoğu gümrük tarifeleri nedeniyle daha pahalı hale gelecektir, bu da ABD ekonomisinde genel enflasyona yol açacaktır.
Şu anda, MicroBT gibi üreticiler ABD'de montaj hatları kurmuş durumda, ancak Bitmain henüz buna yanıt vermedi. MicroBT'nin montaj kapasitesi olsa bile, üretim kapasitesi önümüzdeki 1-2 yıl içinde ABD'deki madencilik makineleri talebini karşılamak için çok yetersiz kalacak.
Bu nedenle, bu seçeneğin teknik olarak mümkün olmasına rağmen, Amerikan madencilerinin acil sorununu çözmemektedir. Ancak uzun vadede, daha fazla madenci montajının kademeli olarak Amerika'ya kaymasını bekliyoruz, çünkü üreticiler yeni gümrük ortamına uyum sağlayacak ve yerel üretim kapasitelerini artıracaklardır. Bu değişim, uluslararası ithalata olan bağımlılığı azaltmaya yardımcı olabilir ve zamanla gümrük etkilerini azaltabilir.
Amerika'da çip üretiminden nihai montaja kadar tam bir Bitcoin madencilik donanım tedarik zinciri oluşturmak gerçekçi mi?
ABD'de Bitcoin madenciliği donanımı için çip üretiminden son montaja kadar eksiksiz bir tedarik zinciri oluşturmak, hem Bitcoin madencilik endüstrisinden hem de siyasi liderlerden çip üretimini yerelleştirmeye yönelik güçlü baskılara rağmen karmaşık bir zorluktur. Şu anda, Bitcoin madenciliğinde kullanılan son teknoloji çipler, onlarca yıllık uzmanlığa ve ince ayarlı tedarik zincirlerine sahip bölgeler olan Tayvan ve Güney Kore'de üretiliyor. ABD'nin Asya ülkelerindeki kilit bileşenlere olan bağımlılığı, yalnızca Bitcoin madenciliği endüstrisi için değil, bir bütün olarak yüksek teknoloji endüstrisi için önemli bir jeopolitik risktir.
Amerika'nın madencilik makinelerini yerelleştirmesi mümkün olsa da, sürekli olarak ithal çiplere bağımlı olmak büyük bir engeldir. Bitmain, MicroBT ve Canaan gibi şirketler Amerika'da montaj hatları kurabilirken, Auradine gibi yeni katılımcılar da bu pazara ilgi göstermektedir. Ancak, yerel olarak üretilen ileri düzey çipler olmadan, bu üreticiler önümüzdeki öngörülebilir gelecekte hala ithalata bağımlı kalacaklardır.
Bu zorluk, Braiins'ten Kristian Csepcsar tarafından daha da vurgulandı: "Dökümhanelerin ABD'de zaten üretim tesisleri var, ancak yüksek nanometre seviyesinde başlıyorlar. Daha düşük nano ölçeğe geçmek için yetenek ve uzmanlığı geliştirmek yıllar alacaktır. Süreç kademelidir - şirketler daha ileri teknolojilere genişlemek için çalışmadan önce karlı yatırımlar sağlamak için yüksek nanoçiplerle başlar. ABD ilerlese bile, Bitcoin madencilik donanımı için tamamen yerelleştirilmiş bir tedarik zinciri oluşturmak neredeyse imkansız olacak ve maliyet çok yüksek olacak. Asıl soru, Çin'de üretim yapmanın ve talep yüksekse gümrük vergilerini ödemenin hala daha ucuz olup olmadığıdır. Ne de olsa, ABD'de uçtan uca üretimi başlatmak zaman ve çok fazla yatırım gerektiriyor, çünkü Bitmain kısa süre önce Çin'de bir montaj hattı kurmaya çalıştı - o zamandan beri çok fazla haber olmamasına rağmen."
Kısacası, ABD'nin montaj ve çip üretimi açısından büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen, tamamen yerelleşmiş bir Bitcoin madencilik donanımı tedarik zinciri hala uzun vadeli bir hedeftir, kısa vadeli bir gerçeklik değil. Bu dönüşümün maliyeti, zamanı ve karmaşıklığı, önümüzdeki birkaç yıl içinde bu hedefin geniş çapta gerçekleştirilme olasılığını düşük kılmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak, yeni uygulanan ithal ürün gümrük vergileri, ABD Bitcoin madencilik endüstrisini önemli ölçüde etkileyecek - donanım fiyatlarının artmasına, ABD pazar payının düşmesine ve küresel hash oranı artışının yavaşlamasına neden olacak - ancak uzun vadeli etkiler daha karmaşık.
Durumun gelişmesiyle birlikte, madenciler ve sektör paydaşları potansiyel gümrük ve politika değişikliklerine yanıt vermek için siyasi ve ekonomik manzarayı yakından takip etmelidir. ABD madencilik endüstrisi kısa vadede zorluklarla karşılaşabilir, ancak küresel madencilik ekosisteminde büyüme ve uyum sağlama fırsatları hala mevcuttur.
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
Mining Ekipmanı fiyatları %24 yükseliş gösterdi, Trump'ın gümrük politikası Amerika'nın Bitcoin madencilik sektörünü etkiliyor.
Trump'ın gümrük politikası, Bitcoin madencilik endüstrisi üzerinde önemli bir etki yaratacaktır. İşte bu politikanın sektöre etkilerine dair bir analiz.
2 Nisan'da Trump, ABD ticaret dengesini güçlendirmek amacıyla ithal ürünlere kapsamlı yeni gümrük vergileri uygulayacağını açıkladı. Güneydoğu Asya bölgesi en ciddi şekilde etkilendi ve bu durum Bitcoin madencilik makineleri tedarik zincirini derinden etkiledi. Bu bölge, Bitmain, MicroBT ve Canaan gibi başlıca üreticilerin bulunduğu çoğu madencilik makinesi üreticisinin yeridir.
Ayrıca, ABD'nin küresel hesaplama gücünün %36'sını elinde bulundurması nedeniyle, bu gümrük tarifeleri madencilerin ekonomik faydasını, ABD içindeki ve dışındaki donanım fiyatlarını ve küresel hesaplama gücü dağılımını ciddi şekilde etkileyebilir.
Bu tarifelerin Bitcoin madencilik endüstrisi üzerindeki çok yönlü etkilerini derinlemesine tartışmadan önce, tarifelerin işleyiş mekanizmasını kısaca açıklayalım.
Gümrük vergisi nasıl çalışır?
Gümrük vergisi, hükümetin ithal ürünler üzerinde uyguladığı vergi olup, genellikle yerli sanayiyi korumak amacı taşır ve bu hedefe ulaşmak için yabancı ürünlerin fiyatını artırır. Gümrük vergisi uygulandığında, ithalatçılar ürünlerin gümrükte beyan edilen değeri üzerinden belirli bir oranda vergi ödemek zorundadır.
Örneğin, eğer bir Amerikan şirketi Çin'den 1,000 dolar değerinde elektronik ürün ithal ederse ve gümrük tarifesi %54 ise, ithalatçı ek olarak 540 dolar gümrük vergisi ödemek zorundadır, böylece toplam ithalat maliyeti 1,540 dolara ulaşır. Bu artan maliyet genellikle tüketicilere yansıtılır veya ithalatçının kar marjını azaltır.
Gümrük Tarihi: ABD-Çin Ticaret Savaşı ve Zincirleme Tepkileri
Bitcoin madenciliği, Amerika Birleşik Devletleri'nin önemli bir oyuncu olduğu küresel bir endüstridir ve ticaret savaşı ve bunun sonucunda ortaya çıkan tarifelerin sektör üzerinde etkisi olmuştur. Bununla birlikte, tarihsel olarak, sektördeki işletmeler bu tarifeleri atlatmanın yollarını bulmuşlardır. İlerleyen bölümlerde, tarifelerin Bitcoin madenciliği tedarik zincirini tarihsel olarak nasıl etkilediğini ve işletmelerin bunları atlatmak için hangi stratejileri benimsediğini keşfedeceğiz.
2018'de, ABD hükümeti elektronik ürünler de dahil olmak üzere bir dizi Çin malına %25 gümrük vergisi uyguladı, bu da ABD-Çin ticaret savaşının bir parçasıydı.
Bir yanıt olarak, Bitmain gibi şirketler bu yüksek gümrük vergilerinden kaçınmanın yollarını aramaya başladılar. Üretimlerini, ABD’ye yapılan ihracatın ya vergisiz ya da yalnızca daha düşük gümrük vergileri ödeyerek gerçekleştirildiği Endonezya, Tayland ve Malezya gibi Güneydoğu Asya ülkelerine kaydırdılar - genellikle elektronik ürünlerin gümrük vergi oranı %1 ile %3 arasında değişmektedir.
Strateji, Trump'ın Endonezya, Malezya ve Tayland'dan yapılan ithalat tarifelerini sırasıyla %32, %24 ve %36'ya yükselttiği bu ayın başlarına kadar iyi çalıştı. Sonuç olarak, Bitmain ve MicroBT gibi şirketler, başlangıçta yalnızca Çin'den ithal edilen malları hedef alan bu yüksek tarifeleri artık tamamen atlatamıyor.
Sonraki bölümde, bu yeni uygulanan tarifelerin Bitcoin madencilik endüstrisini nasıl etkileyeceğini detaylı bir şekilde açıklayacağız.
Amerika'daki madenci makinelerinin fiyatları önemli ölçüde artacak
Gümrük vergilerinin en doğrudan ve belirgin etkisi, ABD'deki madencilik makinelerinin fiyatlarının önemli ölçüde artması olacaktır.
Ethan Vera'nın "The Mining Pod" programında belirttiği gibi: "...ABD'de faaliyet gösteren ve madencilik makineleri satın almak isteyen herhangi bir şirket, bu makineler için %22 ile %36 arasında ek ücret ödemek zorunda kalacaktır." Bu, verilerimizle de tutarlıdır.
Ancak, %22'lik fiyat artışı sadece ithal madencilik makineleri için geçerlidir. Şu anda, Amerika Birleşik Devletleri'nde hala büyük miktarda madencilik makinesi stoku bulunmaktadır. Bitmars'ın fiyatlandırma verilerine göre, ABD'deki madencilik makineleri ile Hong Kong'daki madencilik makineleri fiyatları arasında şu anda %13 ile %25 arasında bir fark bulunmaktadır. ABD stoklarının azalmasıyla birlikte, bu fiyat farkı %22'ye kadar daralabilir, buna ek olarak az miktarda nakliye ücreti de eklenebilir.
Yukarıdaki görüntü, bir değeri 1000 dolar olan bir Bitcoin madencilik cihazının ABD ve Finlandiya'ya ithal edilmeden önce ve sonra nihai maliyetini göstermektedir. Finlandiya, çoğu diğer ülke gibi, Asya'dan ithal edilen elektronik ürünler için gümrük vergisi uygulamamaktadır - madencilik yaptığımız için bu ülkeyi örnek alıyoruz.
Görüldüğü gibi, yaklaşık %2'lik bir gümrük vergisi nedeniyle, madencilik makinelerinin ABD'ye ithalat maliyeti başlangıçta biraz yüksektir. Ancak yeni gümrük vergisinin yürürlüğe girmesiyle, 1000 dolara mal olan bir madencilik makinesinin ABD'deki en düşük maliyeti 1240 dolara yükseldi. Bu, önemli bir artıştır. Bu arada, Finlandiya ve diğer çoğu ülkede gümrük vergisi olmadığı için, 1000 dolarlık bir madencilik makinesinin maliyeti sabit kalmaktadır.
Bitcoin madenciliği gibi maliyetlere son derece duyarlı bir sektörde, madenci makinesi fiyatlarının %22 artması, operasyonun finansal olarak sürdürülemez hale gelmesine neden olabilir. Bu makalenin ilerleyen bölümlerinde, bu değişikliklerin ABD ile diğer bölgelerdeki madencilik karlılığı üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
ABD dışındaki madencilik makineleri daha ucuz hale gelebilir
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki madenci fiyatlarının artmasıyla, dünyanın diğer bölgelerindeki madenci fiyatlarında ters bir düşüş eğilimi görülebilir.
ABD'ye gönderilen madencilik teçhizatlarına olan talebin keskin bir şekilde düşmesi, hatta muhtemelen sıfıra yakın olması bekleniyor. ABD'nin küresel bilgi işlem gücünün yaklaşık %40'ını oluşturan ASIC (uygulamaya özel entegre devre) pazarında baskın oyuncu olduğu göz önüne alındığında, ABD alımlarındaki keskin düşüş, küresel talepte önemli bir azalmaya yol açacaktır.
ABD'li madencilerden gelen talebin azalması nedeniyle, üreticiler başlangıçta ABD pazarına tedarik etmesi planlanan fazla envanterle karşı karşıya kalacaklar. Bu stokları boşaltmak için, diğer bölgelerden alıcıları çekmek için fiyatlarını düşürmeleri gerekebilir.
Bir madencilik teçhizatının fiyatının tam olarak ne kadar düşeceğini tahmin etmek zor olsa da – madencilik karlılığı da fiyatı etkilediği için – temel ekonomiye dayanarak şu sonuca varabiliriz: bir varlığa olan talebin azalması genellikle fiyatında bir düşüşe yol açar.
Bu fiyat düşüşü, ABD dışındaki madencilerin genişlemeye devam etmelerini kolaylaştıracak ve bu durum, tartışacağımız konulardan biri olan ABD'nin küresel hash oranındaki payının azalmasına yol açabilir.
Amerika'nın küresel Bitcoin madenciliği endüstrisindeki payı düşecek
2021'den beri Çin'in Bitcoin madenciliğini yasaklamasından bu yana, ABD Bitcoin madenciliğinde baskın bir güç olmuştur. Hashrate Index verilerine göre, şu anda ABD, küresel hash gücünün %36'sını elinde bulundurmaktadır.
Herhangi bir ticari faaliyet gibi, Bitcoin madenciliğinin temeli risk ile getiri arasındaki dengeyi kurmaktır. Son dört yıl içinde, Amerika Birleşik Devletleri, siyasi istikrarı, bol enerji kaynakları ve serbestleşmiş elektrik piyasası ile dünyanın en düşük riskli ortamlarından biri olarak görülmesi nedeniyle büyük miktarda madencilik yatırımı çekmiştir. Ayrıca, madenciler şimdiye kadar ana ithalat tarifelerinden kaçınmayı başardılar, bu da sermaye harcamalarını kontrol etmelerine yardımcı olmuştur. Bu faktörler, eşsiz bir risk-getiri dengesi yaratmaktadır.
Yeni tarifelerin Amerika'nın küresel madencilikteki payını nasıl yeniden şekillendireceğini anlamak için, öncelikle getiriler açısından bir analiz yapıyoruz.
Aşağıdaki grafik, ABD ve gümrük tarifelerinden etkilenmeyen bir ülkede Antminer S21+ dağıtımının beklenen geri dönüş süresini göstermektedir. Verilere göre, aynı madencilik makinesi için ABD'de %24 daha fazla ödeme yapılması, geri dönüş süresini önemli ölçüde uzatacaktır - bu, ABD'de madencilik yapmanın temel ekonomik gerekçesini zayıflatmaktadır.
Daha yüksek madenci maliyetleri dışında, riskler de etkilenmiştir. Birçok Amerikalı madenci Trump'ın yeniden iktidara gelmesiyle rahatladı ve istikrarlı bir düzenleyici ortam bekliyordu. Ancak şimdi, onun politikalarının değişkenliğinden kaynaklanan diğer yüzüyle karşı karşıyalar. Bu tarifeler birkaç ay içinde kaldırılacak olsa bile, zarar verilmiştir - uzun vadeli planlama konusundaki güven sarsılmıştır. Anahtar değişkenlerin bir gecede değişebileceği bir durumda, çok az kişi büyük yatırımlar yapmayı isteyecektir.
Sonuç olarak, ABD'deki Bitcoin madenciliğinin bir zamanlar eşsiz olan risk-getiri dengesi önemli ölçüde kötüleşti. Bu değişiklik, ABD'nin küresel madencilik endüstrisindeki payının diğer ülkelere göre kademeli olarak azalmasına neden olabilir.
Elbette, ABD'ye ithal edilmiş mevcut madencilik makineleri etkilenmeyecek - madencilerin onları kapatmaları için bir nedeni yok. Ancak genişleme yolu şimdi dik ve belirsizlikle dolu hale geldi.
Bu arada, vergi muafiyeti olan yargı alanlarındaki madenciler ölçeklerini genişletmeye devam edecek ve rekabet avantajlarını pekiştirecekler. Bu nedenle, ABD'nin küresel hesaplama gücü payının azalması bekleniyor - bu, madencilerin piyasadan çıkması nedeniyle değil, artık büyümemeleri nedeniyle.
Daha makro bir perspektiften bakıldığında, bu durum Bitcoin madenciliğinin coğrafi dağılımının her zamankinden daha çeşitli olmasına yol açabilir. ABD hala önemli bir katılımcı olmaya devam edecek, ancak hakimiyeti zayıflayacak ve küresel işlem gücü dağılımı daha dengeli hale gelecektir. Bu, Braiins'ten Kristian Csepcar ve Bitmars'tan Summer Meng'in tahminleriyle tutarlıdır.
Ağ hesaplama gücündeki büyüme yavaşlayacak
Bir önceki bölümde, yeni gümrük tarifelerinin Amerika'nın küresel Bitcoin madenciliği endüstrisindeki payının nasıl düşeceğini açıkladık. Amerika'nın küresel işlem gücündeki önemli rolü göz önüne alındığında, bu gücün büyümesinin yavaşlaması - hatta tamamen durması - kaçınılmaz olarak küresel işlem gücünün büyümesinin genel bir yavaşlamasına neden olacaktır.
Hashrate Index verilerine göre, 2025 yılının ikinci çeyreği itibarıyla ABD, küresel hash oranının yaklaşık %36'sını oluşturmaktadır. Buna karşılık, CBECI verileri, 2022 yılının Ocak ayında ABD'nin hash oranının yaklaşık %38 olduğunu göstermektedir. Bu, son üç yıl içinde ABD madencilik endüstrisinin büyüme hızının dünya genelindeki diğer bölgelerle yaklaşık olarak eşit olduğunu göstermektedir.
Varsayalım ki bu büyüme eğilimi devam edecekti, ABD gelecekteki küresel hesaplama gücü büyümesine yaklaşık %36 katkıda bulunacaktır. Bu nedenle, gümrük tariflerinin etkisi nedeniyle ABD madencilik endüstrisi durursa, küresel hesaplama gücü büyüme oranında %36'ya kadar bir azalma olabilir.
Ancak, ABD madencilik endüstrisinin tamamen büyümeyi durdurma olasılığı çok düşüktür. Bir sonraki bölümde açıklayacağımız gibi, bu tarifeler geçici olabilir ve gelecekte bunların aşılmasına yönelik yöntemler bulunabilir. Bu nedenle, daha gerçekçi bir beklenti, ABD madencilik endüstrisinin devam edeceği, ancak hızının önceki dönemlerden çok daha yavaş olacağıdır. Küresel hash gücündeki büyümenin %36 azalacağı varsayımı kesin bir üst sınır olarak değerlendirilmelidir - gerçek etkiler biraz daha düşük olabilir.
Uzun vadede, eğer Amerika'nın büyümesi yavaşlarsa veya durursa, diğer ülkelerin madencileri bu boşluğu yavaş yavaş doldurmak için genişlemeyi hızlandırabilir.
Buna rağmen, kısa ve orta vadede - önümüzdeki bir iki yıl içinde - küresel hash oranının beklenenden daha yavaş büyüdüğünü görebiliriz. Hash oranının büyümesinin yavaşlaması, daha yüksek gelir anlamına gelen bir sektörde, bu da dünya çapında madenciler için hoş bir gelişme olacak.
Bu geçici mi yoksa kalıcı mı?
Şu ana kadar, bu makale bu tarifelerin ABD Bitcoin madencilik endüstrisini nasıl etkilediğine dair oldukça karamsar bir bakış açısına sahip - bu, muhtemel anlık ve ciddi etkileri göz önüne alındığında makul. Ancak, durum daha karmaşık ve tartışmaya değer bazı önemli sorular var.
Sonraki bölümde, bu soruları yanıtlayacak ve ABD madencilik endüstrisinin mevcut zorluklara nasıl yanıt verdiğini değerlendireceğiz.
Trump, gümrük vergilerini uyguladıktan birkaç ay sonra bunları geri alacak mı?
Tamamen mümkün - özellikle Trump'ın politika geliştirme tarzının öngörülemezliği ve tepkisel doğası göz önüne alındığında. Eğer tarifeler kaldırılırsa, Amerikalı madenciler rekabetçi fiyatlarla madencilik makinelerini tekrar ithal edebilecekler, bu da karşılaştıkları birçok acil baskıyı hafifletecektir.
Ancak, uzun vadeli yatırımcıların güvenine verilen zarar muhtemelen zaten gerçekleşmiştir. Gümrük vergileri kaldırılmış olsa bile, bunların ani bir şekilde getirilmesi, ABD madencilik sektöründe büyük ölçekli ve uzun vadeli yatırımlar yapmayı daha da zorlaştırmaktadır. Bitcoin madenciliği gibi sermaye yoğun bir sektörde, politika istikrarı son derece önemlidir – ve şu anda, bu tam olarak kıttır.
Madencilik makinesi üreticileri, Tayvan'dan çip ithal ederek ve ABD'de madencilik makineleri monte ederek gümrük vergilerinden kaçınabilir mi?
Madencilik makineleri üreticileri, gerçekten de Tayvan'dan çip ithal edip ABD'de madencilik makinelerini monte ederek gümrük vergilerinden kaçınabilirler. Beyaz Saray'ın resmi açıklamasına göre, yarı iletkenler karşılıklı gümrük tarifelerinin kısıtlamalarına tabi değildir. Bu, çiplerin ABD'ye vergisiz olarak ithal edilebileceği anlamına gelir. Ancak, ABD'de madencilik makineleri üretmek için hala diğer bileşenlere ihtiyaç vardır ve bunların birçoğu gümrük tarifeleri nedeniyle daha pahalı hale gelecektir, bu da ABD ekonomisinde genel enflasyona yol açacaktır.
Şu anda, MicroBT gibi üreticiler ABD'de montaj hatları kurmuş durumda, ancak Bitmain henüz buna yanıt vermedi. MicroBT'nin montaj kapasitesi olsa bile, üretim kapasitesi önümüzdeki 1-2 yıl içinde ABD'deki madencilik makineleri talebini karşılamak için çok yetersiz kalacak.
Bu nedenle, bu seçeneğin teknik olarak mümkün olmasına rağmen, Amerikan madencilerinin acil sorununu çözmemektedir. Ancak uzun vadede, daha fazla madenci montajının kademeli olarak Amerika'ya kaymasını bekliyoruz, çünkü üreticiler yeni gümrük ortamına uyum sağlayacak ve yerel üretim kapasitelerini artıracaklardır. Bu değişim, uluslararası ithalata olan bağımlılığı azaltmaya yardımcı olabilir ve zamanla gümrük etkilerini azaltabilir.
Amerika'da çip üretiminden nihai montaja kadar tam bir Bitcoin madencilik donanım tedarik zinciri oluşturmak gerçekçi mi?
ABD'de Bitcoin madenciliği donanımı için çip üretiminden son montaja kadar eksiksiz bir tedarik zinciri oluşturmak, hem Bitcoin madencilik endüstrisinden hem de siyasi liderlerden çip üretimini yerelleştirmeye yönelik güçlü baskılara rağmen karmaşık bir zorluktur. Şu anda, Bitcoin madenciliğinde kullanılan son teknoloji çipler, onlarca yıllık uzmanlığa ve ince ayarlı tedarik zincirlerine sahip bölgeler olan Tayvan ve Güney Kore'de üretiliyor. ABD'nin Asya ülkelerindeki kilit bileşenlere olan bağımlılığı, yalnızca Bitcoin madenciliği endüstrisi için değil, bir bütün olarak yüksek teknoloji endüstrisi için önemli bir jeopolitik risktir.
Amerika'nın madencilik makinelerini yerelleştirmesi mümkün olsa da, sürekli olarak ithal çiplere bağımlı olmak büyük bir engeldir. Bitmain, MicroBT ve Canaan gibi şirketler Amerika'da montaj hatları kurabilirken, Auradine gibi yeni katılımcılar da bu pazara ilgi göstermektedir. Ancak, yerel olarak üretilen ileri düzey çipler olmadan, bu üreticiler önümüzdeki öngörülebilir gelecekte hala ithalata bağımlı kalacaklardır.
Bu zorluk, Braiins'ten Kristian Csepcsar tarafından daha da vurgulandı: "Dökümhanelerin ABD'de zaten üretim tesisleri var, ancak yüksek nanometre seviyesinde başlıyorlar. Daha düşük nano ölçeğe geçmek için yetenek ve uzmanlığı geliştirmek yıllar alacaktır. Süreç kademelidir - şirketler daha ileri teknolojilere genişlemek için çalışmadan önce karlı yatırımlar sağlamak için yüksek nanoçiplerle başlar. ABD ilerlese bile, Bitcoin madencilik donanımı için tamamen yerelleştirilmiş bir tedarik zinciri oluşturmak neredeyse imkansız olacak ve maliyet çok yüksek olacak. Asıl soru, Çin'de üretim yapmanın ve talep yüksekse gümrük vergilerini ödemenin hala daha ucuz olup olmadığıdır. Ne de olsa, ABD'de uçtan uca üretimi başlatmak zaman ve çok fazla yatırım gerektiriyor, çünkü Bitmain kısa süre önce Çin'de bir montaj hattı kurmaya çalıştı - o zamandan beri çok fazla haber olmamasına rağmen."
Kısacası, ABD'nin montaj ve çip üretimi açısından büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen, tamamen yerelleşmiş bir Bitcoin madencilik donanımı tedarik zinciri hala uzun vadeli bir hedeftir, kısa vadeli bir gerçeklik değil. Bu dönüşümün maliyeti, zamanı ve karmaşıklığı, önümüzdeki birkaç yıl içinde bu hedefin geniş çapta gerçekleştirilme olasılığını düşük kılmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak, yeni uygulanan ithal ürün gümrük vergileri, ABD Bitcoin madencilik endüstrisini önemli ölçüde etkileyecek - donanım fiyatlarının artmasına, ABD pazar payının düşmesine ve küresel hash oranı artışının yavaşlamasına neden olacak - ancak uzun vadeli etkiler daha karmaşık.
Durumun gelişmesiyle birlikte, madenciler ve sektör paydaşları potansiyel gümrük ve politika değişikliklerine yanıt vermek için siyasi ve ekonomik manzarayı yakından takip etmelidir. ABD madencilik endüstrisi kısa vadede zorluklarla karşılaşabilir, ancak küresel madencilik ekosisteminde büyüme ve uyum sağlama fırsatları hala mevcuttur.
Orijinal bağlantı
：