2016 yazına dönerken, Ethereum hakkında bir diyalog hala aklımda net bir şekilde yer ediyor. O zaman, üniversite oda arkadaşıma bu yeni Blok Zinciri projesini heyecanla tanıtmıştım, ama sadece onun aldırış etmemesiyle karşılaştım.
"Yine sanal para mı? Muhtemelen Bitcoin'in taklitçisi." O, oyunlara odaklanmış bir şekilde arkasına bile bakmadan söyledi. Akıllı sözleşmelerin konseptini ve beş bin yuan yatırım yapma kararımı açıklamaya çalıştım, ama onun alayını duyduğumda. "Delirdin mi? Anlamadığın bir dizi kod mu alıyorsun?"
Şüphelere rağmen kendi yargımı sürdürdüm. O zaman Ethereum'un fiyatı yaklaşık 70 yuan'dı. Birkaç ay sonra fiyat 300 yuan'a yükseldiğinde, bu iyi haberi tekrar oda arkadaşım ile paylaştım, umarım fırsatı değerlendirebilir. Ancak o hâlâ şüpheciydi ve bunun sadece geçici bir balon olduğunu düşündü.
Zaman hızla geçiyor, 2017 yılı sonunda kripto para piyasası çılgın bir boğa piyasası yaşadı. Ethereum'un fiyatı bir ara neredeyse on bin yuan'a yükseldi. Fiyatın ekran görüntüsünü ona gönderdiğimde, sadece basit iki kelimeyle yanıt verdi: "Harika."
Bugün, Ethereum ekosisteminin hızlı gelişimine bakarken, içimden bir sürü düşünce geçiyor. Bu deneyim, her dönemin kendine özgü fırsatlar barındırdığını derinlemesine anlamama neden oldu; ancak herkes başlangıçta, görünüşte imkansız olan o geleceği kavrayıp güven duyamıyor.
Bu hikaye sadece yatırım anlayışı ile ilgili değil, aynı zamanda yeni teknolojilere olan anlayış ve güven ile de ilgilidir. Ethereum, sorgulanan bir projeden, günümüz Blok Zinciri alanındaki önemli bir altyapıya dönüşerek, bu süreçteki değişim hayranlık verici.
Ancak, teknoloji yatırımlarının her zaman risklerle birlikte geldiğini de kabul etmemiz gerekiyor. Geçmişteki başarılar, gelecekteki performansı garanti etmez; her türlü yatırım kararı için dikkatli düşünmek ve kapsamlı bir değerlendirme yapmak gerekir.
Bu deneyimi gözden geçirirken kendimi çok şanslı hissediyorum, aynı zamanda blok zinciri teknolojisinin gelecekteki gelişimine olan güvenimi de daha da pekiştiriyor. Bu hızlı değişen dijital çağda, açık bir zihin tutmak ve sürekli yeni bilgiler öğrenmek, belki de hepimizin sahip olması gereken bir yetenek.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
2016 yazına dönerken, Ethereum hakkında bir diyalog hala aklımda net bir şekilde yer ediyor. O zaman, üniversite oda arkadaşıma bu yeni Blok Zinciri projesini heyecanla tanıtmıştım, ama sadece onun aldırış etmemesiyle karşılaştım.
"Yine sanal para mı? Muhtemelen Bitcoin'in taklitçisi." O, oyunlara odaklanmış bir şekilde arkasına bile bakmadan söyledi. Akıllı sözleşmelerin konseptini ve beş bin yuan yatırım yapma kararımı açıklamaya çalıştım, ama onun alayını duyduğumda. "Delirdin mi? Anlamadığın bir dizi kod mu alıyorsun?"
Şüphelere rağmen kendi yargımı sürdürdüm. O zaman Ethereum'un fiyatı yaklaşık 70 yuan'dı. Birkaç ay sonra fiyat 300 yuan'a yükseldiğinde, bu iyi haberi tekrar oda arkadaşım ile paylaştım, umarım fırsatı değerlendirebilir. Ancak o hâlâ şüpheciydi ve bunun sadece geçici bir balon olduğunu düşündü.
Zaman hızla geçiyor, 2017 yılı sonunda kripto para piyasası çılgın bir boğa piyasası yaşadı. Ethereum'un fiyatı bir ara neredeyse on bin yuan'a yükseldi. Fiyatın ekran görüntüsünü ona gönderdiğimde, sadece basit iki kelimeyle yanıt verdi: "Harika."
Bugün, Ethereum ekosisteminin hızlı gelişimine bakarken, içimden bir sürü düşünce geçiyor. Bu deneyim, her dönemin kendine özgü fırsatlar barındırdığını derinlemesine anlamama neden oldu; ancak herkes başlangıçta, görünüşte imkansız olan o geleceği kavrayıp güven duyamıyor.
Bu hikaye sadece yatırım anlayışı ile ilgili değil, aynı zamanda yeni teknolojilere olan anlayış ve güven ile de ilgilidir. Ethereum, sorgulanan bir projeden, günümüz Blok Zinciri alanındaki önemli bir altyapıya dönüşerek, bu süreçteki değişim hayranlık verici.
Ancak, teknoloji yatırımlarının her zaman risklerle birlikte geldiğini de kabul etmemiz gerekiyor. Geçmişteki başarılar, gelecekteki performansı garanti etmez; her türlü yatırım kararı için dikkatli düşünmek ve kapsamlı bir değerlendirme yapmak gerekir.
Bu deneyimi gözden geçirirken kendimi çok şanslı hissediyorum, aynı zamanda blok zinciri teknolojisinin gelecekteki gelişimine olan güvenimi de daha da pekiştiriyor. Bu hızlı değişen dijital çağda, açık bir zihin tutmak ve sürekli yeni bilgiler öğrenmek, belki de hepimizin sahip olması gereken bir yetenek.