MACD, bu yaygın olarak kullanılan teknik analiz göstergesi, aslında bazı pek bilinmeyen özelliklere sahip ve bunları derinlemesine incelemeye değer. Gelin, sıradan algıyı bir kenara bırakıp "Üstel Düzleştirilmiş Hareketli Ortalama Yakınsama / Uzaklaşma" olarak adlandırılan bu göstergesine yeniden bakalım.
Öncelikle, MACD'nin esasen hala bir ortalama olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu, ana grafikteki ortalamayı ustaca alt grafiğe kaydırmaktan ibarettir ve bu dönüşüm, bir veri sunum şeklinin yeniliği olarak görülebilir.
Eğer MACD'yi alt grafikten ana grafiğe yeniden projekte edersek, bazı ilginç olaylar keşfedeceğiz. Doğu Dağı Hassasiyet'in haftalık grafiğini örnek alırsak, MACD'nin iki temel kuralını net bir şekilde görebiliriz:
Altın Kural ve Ölüm Kuralı: MACD'nin beyaz çizgisi (DIFF) sarı çizgiyi (DEA) yukarı doğru kesip altın kuralı oluşturduğunda, aslında fiyat ana grafikteki belirli bir hareketli ortalamayı yukarı doğru kesmiş olur. Tam tersi, ölüm kuralı ise fiyatın bu hareketli ortalamayı aşağı doğru kesmesi anlamına gelir.
Sıfır ekseni kuralı: DIFF hattı sıfır ekseninin üzerinde çalışıyorsa, fiyatın belirli bir MA'nın üzerinde olduğu anlamına gelir; DIFF hattı sıfır ekseninin altında ise, fiyatın bu MA'nın altında olduğu anlamına gelir. DIFF hattı sıfır eksenini geçtiğinde, bu, fiyatın bu kritik MA'yı geçtiği anlamına gelir.
Bu MACD'yi yeniden yorumlama yöntemi, fiyat ile MA arasındaki ilişkiyi daha sezgisel bir şekilde anlamamıza olanak tanır, böylece piyasa trendlerini daha iyi kavrayabiliriz.
Ayrıca, MACD'nin sapma olayı da dikkatimizi çekiyor. Sapma genellikle potansiyel bir trend dönüşüm sinyali olarak görülür, ancak spesifik uygulamalarda diğer faktörlerle birlikte kapsamlı bir analiz yapılması gerekmektedir.
Genel olarak, MACD'yi ana grafiğe geri getirerek bu göstergenin doğasını daha net anlayabiliriz ve böylece gerçek ticarette onu daha etkili bir şekilde kullanabiliriz. Ancak, herhangi bir teknik göstergenin her şeyi kapsamadığını unutmamak gerekir; bunu karar verme sürecinin bir yardımcı aracı olarak görmeli ve tek başına bir dayanak olarak kullanmamalıyız. Gerçek uygulamada, çeşitli analiz yöntemlerini birleştirmek ve mantıklı düşünmeyi sürdürmek, zaferin anahtarıdır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
8
Repost
Share
Comment
0/400
TeaTimeTrader
· 10-06 08:45
macd'yi anladık ama ne olacak, yine de para kaybediyoruz.
View OriginalReply0
FlashLoanLarry
· 10-06 06:51
macd hala o sıfır geçiş sinyallerini test etmelisin fr... çok fazla yanlış pozitif baz puanını öldürüyor açıkçası
View OriginalReply0
AlwaysAnon
· 10-06 06:51
Göstergelerin onaylanması saçmalık, K çizgisine bakmak yeter.
View OriginalReply0
APY追逐者
· 10-06 06:49
Bu kadar uzun süre öğrendikten sonra hala sinyallere aldanmak.
View OriginalReply0
SchrodingerWallet
· 10-06 06:44
Göstergeler güvenilir mi? Piyasa kötü olunca her şey boşuna!
View OriginalReply0
TokenomicsPolice
· 10-06 06:43
macd boşuna, uslu bir şekilde trendi takip et.
View OriginalReply0
AirdropATM
· 10-06 06:31
Yine MACD, yine para kaybettim.
View OriginalReply0
HashRatePhilosopher
· 10-06 06:26
Bu bir metafizik değil, sadece bir hareketli ortalama.
MACD, bu yaygın olarak kullanılan teknik analiz göstergesi, aslında bazı pek bilinmeyen özelliklere sahip ve bunları derinlemesine incelemeye değer. Gelin, sıradan algıyı bir kenara bırakıp "Üstel Düzleştirilmiş Hareketli Ortalama Yakınsama / Uzaklaşma" olarak adlandırılan bu göstergesine yeniden bakalım.
Öncelikle, MACD'nin esasen hala bir ortalama olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu, ana grafikteki ortalamayı ustaca alt grafiğe kaydırmaktan ibarettir ve bu dönüşüm, bir veri sunum şeklinin yeniliği olarak görülebilir.
Eğer MACD'yi alt grafikten ana grafiğe yeniden projekte edersek, bazı ilginç olaylar keşfedeceğiz. Doğu Dağı Hassasiyet'in haftalık grafiğini örnek alırsak, MACD'nin iki temel kuralını net bir şekilde görebiliriz:
Altın Kural ve Ölüm Kuralı: MACD'nin beyaz çizgisi (DIFF) sarı çizgiyi (DEA) yukarı doğru kesip altın kuralı oluşturduğunda, aslında fiyat ana grafikteki belirli bir hareketli ortalamayı yukarı doğru kesmiş olur. Tam tersi, ölüm kuralı ise fiyatın bu hareketli ortalamayı aşağı doğru kesmesi anlamına gelir.
Sıfır ekseni kuralı: DIFF hattı sıfır ekseninin üzerinde çalışıyorsa, fiyatın belirli bir MA'nın üzerinde olduğu anlamına gelir; DIFF hattı sıfır ekseninin altında ise, fiyatın bu MA'nın altında olduğu anlamına gelir. DIFF hattı sıfır eksenini geçtiğinde, bu, fiyatın bu kritik MA'yı geçtiği anlamına gelir.
Bu MACD'yi yeniden yorumlama yöntemi, fiyat ile MA arasındaki ilişkiyi daha sezgisel bir şekilde anlamamıza olanak tanır, böylece piyasa trendlerini daha iyi kavrayabiliriz.
Ayrıca, MACD'nin sapma olayı da dikkatimizi çekiyor. Sapma genellikle potansiyel bir trend dönüşüm sinyali olarak görülür, ancak spesifik uygulamalarda diğer faktörlerle birlikte kapsamlı bir analiz yapılması gerekmektedir.
Genel olarak, MACD'yi ana grafiğe geri getirerek bu göstergenin doğasını daha net anlayabiliriz ve böylece gerçek ticarette onu daha etkili bir şekilde kullanabiliriz. Ancak, herhangi bir teknik göstergenin her şeyi kapsamadığını unutmamak gerekir; bunu karar verme sürecinin bir yardımcı aracı olarak görmeli ve tek başına bir dayanak olarak kullanmamalıyız. Gerçek uygulamada, çeşitli analiz yöntemlerini birleştirmek ve mantıklı düşünmeyi sürdürmek, zaferin anahtarıdır.