Yapay zeka alanında bir kez daha önemli bir atılım gerçekleşti. Son günlerde, OpenAI ile çip tasarım devi AMD arasında büyük ölçekli bir işbirliği protokolü imzalandı; taraflar, AMD işlemcilerine dayalı yapay zeka veri merkezleri geliştirmek için birlikte çalışacaklar. Bu işbirliği, AI teknolojisi ile çip üretim endüstrisinin derinlikte entegrasyonunu simgelemekle kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki AI altyapısının yeni yönlerini de işaret ediyor.
Protokole göre, OpenAI 2025 yılındaki MI450 çipinden başlayarak 6 gigawattlık hesaplama gücüne eşdeğer AMD çipleri satın alacak. Bu çipler doğrudan satın alma veya bulut bilişim ortakları aracılığıyla elde edilecek. AMD'nin CEO'su bir röportajda, bu iş birliğinin önümüzdeki beş yıl içinde şirkete önemli bir gelir artışı sağlaması bekleniyor.
Her ne kadar taraflar belirli bir işlem tutarını açıklamamış olsa da, AMD, her gigawatt hesaplama kapasitesinin maliyetinin yüzlerce milyar dolara kadar çıkabileceğini duyurdu. Bu rakam, bu iş birliğinin büyük ölçeğini ve potansiyel etkisini ima ediyor.
Dikkate değer bir husus, bu protokolün ilginç bir madde içermesidir: Eğer OpenAI belirli dağıtım hedeflerine ulaşabilirse, AMD'nin %10'una kadar olan hisselerini çok düşük bir fiyatla alma fırsatına sahip olacaktır. Bu madde, her iki tarafın işbirliği perspektifine olan güvenini yansıttığı gibi, AMD'nin AI teknolojisinin gelişimine yönelik uzun vadeli planlarını da göstermektedir.
Bu iş birliği, AI çip pazarında kuşkusuz derin bir etki yaratacaktır. Bu, yalnızca AMD'nin yüksek performanslı hesaplama alanındaki pozisyonunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda OpenAI'ye daha güçlü ve güvenilir bir donanım desteği sağlıyor ve AI teknolojisinin daha fazla gelişimini ve uygulanmasını teşvik etme potansiyeline sahip. AI teknolojisinin her sektöre giderek daha fazla entegre olmasıyla birlikte, teknolojik inovasyonun sınırlarını ortaklaşa zorlayacak daha fazla benzer iş birliği göreceğimizi bekleyebiliriz.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Yapay zeka alanında bir kez daha önemli bir atılım gerçekleşti. Son günlerde, OpenAI ile çip tasarım devi AMD arasında büyük ölçekli bir işbirliği protokolü imzalandı; taraflar, AMD işlemcilerine dayalı yapay zeka veri merkezleri geliştirmek için birlikte çalışacaklar. Bu işbirliği, AI teknolojisi ile çip üretim endüstrisinin derinlikte entegrasyonunu simgelemekle kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki AI altyapısının yeni yönlerini de işaret ediyor.
Protokole göre, OpenAI 2025 yılındaki MI450 çipinden başlayarak 6 gigawattlık hesaplama gücüne eşdeğer AMD çipleri satın alacak. Bu çipler doğrudan satın alma veya bulut bilişim ortakları aracılığıyla elde edilecek. AMD'nin CEO'su bir röportajda, bu iş birliğinin önümüzdeki beş yıl içinde şirkete önemli bir gelir artışı sağlaması bekleniyor.
Her ne kadar taraflar belirli bir işlem tutarını açıklamamış olsa da, AMD, her gigawatt hesaplama kapasitesinin maliyetinin yüzlerce milyar dolara kadar çıkabileceğini duyurdu. Bu rakam, bu iş birliğinin büyük ölçeğini ve potansiyel etkisini ima ediyor.
Dikkate değer bir husus, bu protokolün ilginç bir madde içermesidir: Eğer OpenAI belirli dağıtım hedeflerine ulaşabilirse, AMD'nin %10'una kadar olan hisselerini çok düşük bir fiyatla alma fırsatına sahip olacaktır. Bu madde, her iki tarafın işbirliği perspektifine olan güvenini yansıttığı gibi, AMD'nin AI teknolojisinin gelişimine yönelik uzun vadeli planlarını da göstermektedir.
Bu iş birliği, AI çip pazarında kuşkusuz derin bir etki yaratacaktır. Bu, yalnızca AMD'nin yüksek performanslı hesaplama alanındaki pozisyonunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda OpenAI'ye daha güçlü ve güvenilir bir donanım desteği sağlıyor ve AI teknolojisinin daha fazla gelişimini ve uygulanmasını teşvik etme potansiyeline sahip. AI teknolojisinin her sektöre giderek daha fazla entegre olmasıyla birlikte, teknolojik inovasyonun sınırlarını ortaklaşa zorlayacak daha fazla benzer iş birliği göreceğimizi bekleyebiliriz.