Son zamanlarda, kripto varlıklar piyasasında özellikle dikkat çekici bir proje, sadece bir hafta içinde %53'lük bir yükseliş gerçekleştirdi ve 0.1126 dolardan 0.1722 dolara yükseldi. Bu projenin benzersiz yanı, basit bir spekülasyon davranışı olmaması, aksine sağlam temellere dayalı olmasıdır.
Bu projenin temel işi, geleneksel finansal sistemdeki düşük riskli varlıkları, örneğin hazine bonoları ve para piyasası fonlarını, blok zincirindeki tokenlara dönüştürmektir. Bu kavram ilk bakışta sıradan görünebilir, ancak aslında hızla büyüyen bir pazarı temsil etmektedir. Şu anda, fiziksel varlık tokenizasyonu (RWA) pazarının büyüklüğü 30 milyar dolara ulaşmış olup, 2030 yılına kadar 16 trilyon dolara çıkması beklenmektedir. Bu tahmin, dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden BlackRock'un CEO'su Larry Fink'in de aralarında bulunduğu finans dünyasının önemli isimleri tarafından desteklenmektedir.
Projenin en büyük özelliklerinden biri, iki geleneksel finans devleriyle yapılan stratejik işbirliğidir. İlk olarak, 100 trilyon dolar varlık yöneten BlackRock, BUIDL fonu (temelde kısa vadeli ABD Hazine bonoları ve repo anlaşmalarına yatırım yapmaktadır) aracılığıyla bu proje ile işbirliği yapmaktadır. BlackRock, BUIDL'ı kendi Prime ürününe entegre ederek, sıradan kullanıcıların tokenlaştırılmış Hazine bonolarını teminat olarak kullanarak işlem yapabilmesini sağladı; hatta 200 katına kadar kaldıraç kullanabilirler. Bu işlem yöntemi, daha önce yalnızca kurumsal yatırımcılarla sınırlıydı, şimdi bireysel yatırımcılara açılmıştır.
Diğer önemli bir ortak, 1.6 trilyon dolar varlık yöneten Franklin Templeton'dır. Franklin Templeton'ın Benji fonu (kod FOBXX), Amerika'nın kamu blok zincirinde çalışan ilk fonu haline geldi ve geleneksel finans ile blok zincir teknolojisinin derin entegrasyonunu simgeliyor.
Bu projenin başarısı yalnızca fiyat performansıyla sınırlı değil, daha da önemlisi geleneksel finansal varlıkların blockchain teknolojisiyle birleşmesinin büyük potansiyelini göstermektedir. Daha fazla kurum bu alana katıldıkça, tokenleştirilmiş varlıkların gelecekteki finansal piyasalarda giderek daha önemli bir rol oynayacağını öngörebiliriz. Bu yenilik yalnızca yatırımcılara yeni fırsatlar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm finansal sistemin evrimi için bir yön belirliyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
3
Repost
Share
Comment
0/400
OnChainArchaeologist
· 18h ago
Gururlu bir şekilde nihayet büyük babanın sahneye çıkmasını bekledim.
Son zamanlarda, kripto varlıklar piyasasında özellikle dikkat çekici bir proje, sadece bir hafta içinde %53'lük bir yükseliş gerçekleştirdi ve 0.1126 dolardan 0.1722 dolara yükseldi. Bu projenin benzersiz yanı, basit bir spekülasyon davranışı olmaması, aksine sağlam temellere dayalı olmasıdır.
Bu projenin temel işi, geleneksel finansal sistemdeki düşük riskli varlıkları, örneğin hazine bonoları ve para piyasası fonlarını, blok zincirindeki tokenlara dönüştürmektir. Bu kavram ilk bakışta sıradan görünebilir, ancak aslında hızla büyüyen bir pazarı temsil etmektedir. Şu anda, fiziksel varlık tokenizasyonu (RWA) pazarının büyüklüğü 30 milyar dolara ulaşmış olup, 2030 yılına kadar 16 trilyon dolara çıkması beklenmektedir. Bu tahmin, dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden BlackRock'un CEO'su Larry Fink'in de aralarında bulunduğu finans dünyasının önemli isimleri tarafından desteklenmektedir.
Projenin en büyük özelliklerinden biri, iki geleneksel finans devleriyle yapılan stratejik işbirliğidir. İlk olarak, 100 trilyon dolar varlık yöneten BlackRock, BUIDL fonu (temelde kısa vadeli ABD Hazine bonoları ve repo anlaşmalarına yatırım yapmaktadır) aracılığıyla bu proje ile işbirliği yapmaktadır. BlackRock, BUIDL'ı kendi Prime ürününe entegre ederek, sıradan kullanıcıların tokenlaştırılmış Hazine bonolarını teminat olarak kullanarak işlem yapabilmesini sağladı; hatta 200 katına kadar kaldıraç kullanabilirler. Bu işlem yöntemi, daha önce yalnızca kurumsal yatırımcılarla sınırlıydı, şimdi bireysel yatırımcılara açılmıştır.
Diğer önemli bir ortak, 1.6 trilyon dolar varlık yöneten Franklin Templeton'dır. Franklin Templeton'ın Benji fonu (kod FOBXX), Amerika'nın kamu blok zincirinde çalışan ilk fonu haline geldi ve geleneksel finans ile blok zincir teknolojisinin derin entegrasyonunu simgeliyor.
Bu projenin başarısı yalnızca fiyat performansıyla sınırlı değil, daha da önemlisi geleneksel finansal varlıkların blockchain teknolojisiyle birleşmesinin büyük potansiyelini göstermektedir. Daha fazla kurum bu alana katıldıkça, tokenleştirilmiş varlıkların gelecekteki finansal piyasalarda giderek daha önemli bir rol oynayacağını öngörebiliriz. Bu yenilik yalnızca yatırımcılara yeni fırsatlar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm finansal sistemin evrimi için bir yön belirliyor.