Dünya Altın Konseyi'nin en son yayımladığı verilere göre, küresel olarak çıkarılabilir altın rezervleri yalnızca yaklaşık 52.000 ton kalmıştır. Mevcut yıllık 3.600 tondan fazla çıkarma hızına göre, bu rezervler yalnızca yaklaşık 14 yıl boyunca yeterli olacaktır. Bu uyarıcı veriler, ABD Jeolojik Araştırma Kurumu'nun araştırma sonuçlarından gelmekte olup, altın kaynaklarının karşılaştığı ciddi zorlukları vurgulamaktadır.



Bir zamanlar altın madenciliğiyle öne çıkan Güney Afrika, artık dünya genelinde ilk on sıradan düşmüş durumda. Zengin madenlerin giderek tükenmesiyle, altın madenciliğinin ana sahası Batı Afrika'daki 'altın kuşağı' bölgesine kaydırılmıştır. Ancak bu bölgedeki siyasi durum istikrarsız, madencilik faaliyetlerine büyük riskler getirmektedir. Örneğin, Mali madencilik alanlarında sık sık silahlı kaçırma olayları yaşanmakta, Burkina Faso sadece iki yıl içinde üç askeri darbe yaşamıştır. Bu kadar ciddi bir güvenlik durumu ile karşı karşıya olsalar bile, bazı Çinli madencilik şirketleri üretim faaliyetlerine devam etmektedir.

Bu arada, altın madenciliği maliyetleri hızla artıyor ve bu durum üç ana faktörden etkileniyor: Küresel enflasyon, ekipman ve işçilik maliyetlerini artırıyor; ülkelerin giderek sıkılaşan çevre politikaları madencilik şirketlerinin operasyon alanlarını kısıtlıyor; madencilik zorluğu sürekli olarak artıyor. Avustralya örneğinde olduğu gibi, yerel yönetimlerin madencilik şirketlerinin, teminatı geri alabilmeleri için madencilik alanlarını çevresel olarak onarmalarını talep etmesi gerekmektedir. Çin'de ise, hükümet siyanür atıklarının zararsız bir şekilde işlenmesini teşvik ediyor. Bu faktörlerin birleşimi, bir ons altının üretim maliyetinin yaklaşık 1300 dolara yükselmesine neden oldu.

Bu durum karşısında, dünya genelindeki merkez bankaları altın rezervlerini artırmaya başladı. 2024 yılında, dünya genelindeki merkez bankaları toplamda 1045 ton altın aldı, bu, art arda üçüncü yıl bin tonluk eşiği aşması anlamına geliyor. Altın, Euro'yu geçerek, yalnızca Dolar'dan sonraki ikinci en büyük küresel rezerv varlığı haline geldi. Ülkelerin merkez bankalarının bu hamlesi, altının jeopolitik risklere karşı bir "zenginlik sabitleyici" olarak öneminin farkında olduklarını açıkça göstermektedir.

Altın yatırımı yapmayı düşünen acemiler için önemli olan, sadece kısa vadeli fiyat dalgalanmalarına odaklanmak yerine uzun vadeye bakmaktır. İki ana göstergeye dikkat edilmesi önerilir: Dünya Altın Konseyi'nin yayımladığı aylık rezerv verileri ve büyük madencilik şirketlerinin maliyet raporları. Bu veriler, yatırımcıların altın pazarının uzun vadeli trendlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.

Genel olarak, küresel altın rezervleri giderek daha ciddi bir tehdit ile karşı karşıya. Bu eğilimi anlamak, yatırımcılar için son derece önemlidir, çünkü bu, gelecekteki küresel ekonomik yapının değişimini derinden etkileyecektir. Altın, uzun vadeli 'zenginlik teminatı' olarak konumunu daha da vurgulayabilir, sadece kısa vadeli spekülasyon nesnesi olmanın ötesinde.
View Original
post-image
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
  • Reward
  • 6
  • Repost
  • Share
Comment
0/400
No comments
  • Pin
Trade Crypto Anywhere Anytime
qrCode
Scan to download Gate App
Community
  • 简体中文
  • English
  • Tiếng Việt
  • 繁體中文
  • Español
  • Русский
  • Français (Afrique)
  • Português (Portugal)
  • Bahasa Indonesia
  • 日本語
  • بالعربية
  • Українська
  • Português (Brasil)