Merkezi Olmayan Finans uygulamaları toplam Kilitli Pozisyonu değerini ( TVL ) artırmanın dört strateji analizi
DeFi alanında, toplam kilitli pozisyonu değerini (TVL) artırmak birçok projenin ana hedefidir. Bu makalede, dört ana TVL artırma stratejisini inceleyecek ve avantajları ile dezavantajlarını analiz edeceğiz.
1. Token Dağıtım Beklentileri Stratejisi
Bu yöntem, likiditeyi çekmek için puan etkinlikleri aracılığıyla en düşük maliyetli ve en doğrudan stratejidir. Proje sahipleri, büyük miktarda başlangıç sermayesi yatırmak zorunda kalmadan, kullanıcıların gelecekte token kazanma beklentisini sunmaları yeterlidir.
Bu strateji, "kâr elde etme" grubuna, yani birinci seviye piyasa kullanıcılarına yöneliktir. Bu kullanıcılar projelere erken katılarak veri katkısında bulunmayı ve token dağıtımı sırasında airdrop almayı ummaktadırlar.
Belirli uygulama, çeşitli airdrop etkinlikleri düzenlemek, erken kullanıcıları katılmaya teşvik etmek için puan ödülleri aracılığıyla, puanların platform token'ları ile değiştirilme beklentisini oluşturmak, böylece projenin başlangıcında topluluk ve kullanıcı tabanını hızlı bir şekilde inşa etmektir.
2. Proje Dışı İşbirliği Stratejisi
Bu yöntem, projenin kendi kaynaklarına ve kanallarına dayanır; özünde kaynak değişimi anlamına gelir. Diğer projelerle iş birliği yaparak, varlıkların birbirleriyle etkileşimini ve dolaşımını sağlamak.
Örneğin, kullanıcıların platformda diğer projelerin tokenlerini teminat veya ödeme aracı olarak kullanmasına izin veriyor. Tipik bir örnek, bir L2 projesinin bir staking protokolü ile iş birliğidir: L2 projesi likiditeyi korumak için staking protokolü ile iş birliği yaparak likiditeyi staking protokolüne yönlendirir. Karşılığında, staking protokolü yalnızca bu L2'yi destekler, böylece likidite nihayetinde L2 ekosisteminde kalır. Bu iş birliği modeli kazan-kazan durumu yaratır.
3. Getiri Teşvik Stratejisi
Bu, genellikle likidite madenciliği gibi yaygın bir uygulamadır. Proje ekibi, likidite havuzları oluşturur ve işlem ücretleriyle ödüller vererek kullanıcıları varlıklarını havuzlara eklemeye teşvik eder.
Kullanıcılar belirtilen havuzlara likidite sağlar ve karşılık gelen ödüller kazanır. Bu yöntem, TVL'yi hızlı bir şekilde artırabilir, ancak aşırı yüksek ödüllerin neden olduğu enflasyonu önlemek için makul bir ödül mekanizması tasarlamak ve risk yönetimini iyi yapmak gerekir.
4. Yeni Varlık Stratejisi
Akışkan staking ve yeniden staking, yeni varlık yaratma kapsamına girer ve ek fonları çekmeyi amaçlar. Bu yöntem, yalnızca stake edilmiş varlıkların likiditesini serbest bırakmakla kalmaz, aynı zamanda yeni yatırım fırsatları yaratmak için de önemlidir.
Örneğin, stake edilmiş ETH ile elde edilen stETH belgeleri, hem stake edilmiş ETH'nin likiditesini artırmakta hem de yeni yatırım ürünleri yaratmakta, daha fazla sermayenin girmesini çekmektedir.
Ancak, bu stratejinin de riskleri vardır. Katman katman iç içe geçmiş yapılar, riskin birikmesine neden olabilir; bir aşamada bir sorun çıktığında, bu durum tüm zincirin yukarı ve aşağısındaki ilgili varlıklar ve uygulamaları etkileyebilir.
Strateji Karşılaştırması
Proje tarafının bakış açısından, bu dört stratejinin öncelik sıralaması aşağıdaki gibidir:
Token Dağıtım Beklentisi: En düşük maliyet, en yüksek kazanç
Proje İşbirliği: Düşük maliyet, esasen kaynak değişimi.
Gelir Teşviki: Maliyet yüksek, platform gelirini paylaşmak gerekir.
Yeni Varlıklar Yaratmak: En yüksek maliyet, yeni varlıkların likiditesinin korunması gerekir.
Gerçek uygulamada, proje ekipleri kendi kaynaklarına, piyasa koşullarına ve belirli hedeflere göre strateji önceliklerini ayarlamalıdır. Bu stratejiler birbirini dışlamaz, farklı aşamaların ihtiyaçlarına ve piyasa geri bildirimlerine göre esnek bir şekilde bir araya getirilebilir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
19 Likes
Reward
19
5
Share
Comment
0/400
AllInDaddy
· 07-05 04:20
Erken insanları enayi yerine koymak bir dalga yapıp kaçmak
Dört strateji DeFi projelerinin TVL Derinliklerini artırmalarına yardımcı olur, avantaj ve dezavantajların derinlemesine analizi.
Merkezi Olmayan Finans uygulamaları toplam Kilitli Pozisyonu değerini ( TVL ) artırmanın dört strateji analizi
DeFi alanında, toplam kilitli pozisyonu değerini (TVL) artırmak birçok projenin ana hedefidir. Bu makalede, dört ana TVL artırma stratejisini inceleyecek ve avantajları ile dezavantajlarını analiz edeceğiz.
1. Token Dağıtım Beklentileri Stratejisi
Bu yöntem, likiditeyi çekmek için puan etkinlikleri aracılığıyla en düşük maliyetli ve en doğrudan stratejidir. Proje sahipleri, büyük miktarda başlangıç sermayesi yatırmak zorunda kalmadan, kullanıcıların gelecekte token kazanma beklentisini sunmaları yeterlidir.
Bu strateji, "kâr elde etme" grubuna, yani birinci seviye piyasa kullanıcılarına yöneliktir. Bu kullanıcılar projelere erken katılarak veri katkısında bulunmayı ve token dağıtımı sırasında airdrop almayı ummaktadırlar.
Belirli uygulama, çeşitli airdrop etkinlikleri düzenlemek, erken kullanıcıları katılmaya teşvik etmek için puan ödülleri aracılığıyla, puanların platform token'ları ile değiştirilme beklentisini oluşturmak, böylece projenin başlangıcında topluluk ve kullanıcı tabanını hızlı bir şekilde inşa etmektir.
2. Proje Dışı İşbirliği Stratejisi
Bu yöntem, projenin kendi kaynaklarına ve kanallarına dayanır; özünde kaynak değişimi anlamına gelir. Diğer projelerle iş birliği yaparak, varlıkların birbirleriyle etkileşimini ve dolaşımını sağlamak.
Örneğin, kullanıcıların platformda diğer projelerin tokenlerini teminat veya ödeme aracı olarak kullanmasına izin veriyor. Tipik bir örnek, bir L2 projesinin bir staking protokolü ile iş birliğidir: L2 projesi likiditeyi korumak için staking protokolü ile iş birliği yaparak likiditeyi staking protokolüne yönlendirir. Karşılığında, staking protokolü yalnızca bu L2'yi destekler, böylece likidite nihayetinde L2 ekosisteminde kalır. Bu iş birliği modeli kazan-kazan durumu yaratır.
3. Getiri Teşvik Stratejisi
Bu, genellikle likidite madenciliği gibi yaygın bir uygulamadır. Proje ekibi, likidite havuzları oluşturur ve işlem ücretleriyle ödüller vererek kullanıcıları varlıklarını havuzlara eklemeye teşvik eder.
Kullanıcılar belirtilen havuzlara likidite sağlar ve karşılık gelen ödüller kazanır. Bu yöntem, TVL'yi hızlı bir şekilde artırabilir, ancak aşırı yüksek ödüllerin neden olduğu enflasyonu önlemek için makul bir ödül mekanizması tasarlamak ve risk yönetimini iyi yapmak gerekir.
4. Yeni Varlık Stratejisi
Akışkan staking ve yeniden staking, yeni varlık yaratma kapsamına girer ve ek fonları çekmeyi amaçlar. Bu yöntem, yalnızca stake edilmiş varlıkların likiditesini serbest bırakmakla kalmaz, aynı zamanda yeni yatırım fırsatları yaratmak için de önemlidir.
Örneğin, stake edilmiş ETH ile elde edilen stETH belgeleri, hem stake edilmiş ETH'nin likiditesini artırmakta hem de yeni yatırım ürünleri yaratmakta, daha fazla sermayenin girmesini çekmektedir.
Ancak, bu stratejinin de riskleri vardır. Katman katman iç içe geçmiş yapılar, riskin birikmesine neden olabilir; bir aşamada bir sorun çıktığında, bu durum tüm zincirin yukarı ve aşağısındaki ilgili varlıklar ve uygulamaları etkileyebilir.
Strateji Karşılaştırması
Proje tarafının bakış açısından, bu dört stratejinin öncelik sıralaması aşağıdaki gibidir:
Gerçek uygulamada, proje ekipleri kendi kaynaklarına, piyasa koşullarına ve belirli hedeflere göre strateji önceliklerini ayarlamalıdır. Bu stratejiler birbirini dışlamaz, farklı aşamaların ihtiyaçlarına ve piyasa geri bildirimlerine göre esnek bir şekilde bir araya getirilebilir.